Sigorta, hayatın belirsizliklerine karşı geliştirilmiş en güçlü kalkanlardan biridir. Ancak ne yazık ki ülkemizde hâlâ hak ettiği ilgiyi görmüş değil. Zorunlu olan poliçeler bir şekilde yaptırılıyor, ama gönüllü sigortacılık hâlâ geride. Peki neden? Çünkü sigorta, çoğu kişinin zihninde “harcama” olarak duruyor; “güvence” değil. İşte tam da bu yüzden sigorta bilincini artırmak, sadece sektörü ilgilendiren bir…


Sigorta, hayatın belirsizliklerine karşı geliştirilmiş en güçlü kalkanlardan biridir. Ancak ne yazık ki ülkemizde hâlâ hak ettiği ilgiyi görmüş değil. Zorunlu olan poliçeler bir şekilde yaptırılıyor, ama gönüllü sigortacılık hâlâ geride. Peki neden? Çünkü sigorta, çoğu kişinin zihninde “harcama” olarak duruyor; “güvence” değil. İşte tam da bu yüzden sigorta bilincini artırmak, sadece sektörü ilgilendiren bir konu değil; toplumun geleceğini ilgilendiren bir zorunluluk haline geliyor.
Sayfa İçerikleri
ToggleSigorta bilincinin düşük olmasının temel sebeplerinden biri hâlâ bilgi eksikliği. İnsanlar sigortanın yalnızca hasar olduktan sonra devreye giren bir sistem olduğunu düşünüyor. Oysa sigorta, hasar anında maddi kaybı azaltmanın ötesinde, psikolojik bir rahatlık da sağlar. “Her şey kontrolüm altında” duygusu, insanın hayat kalitesini dahi yükseltir.
Bu noktada sigorta şirketlerine ve özellikle sahadaki acentelere büyük görev düşüyor. Basit, anlaşılır ve hayatın içinden örneklerle anlatılan her poliçe, bilinç seviyesini biraz daha yükseltiyor.
Bugünün dünyasında bilgiye erişim artık saniyeler içinde gerçekleşiyor. Sigorta sektörü de dijitalleşmenin gücünü doğru kullanabildiği ölçüde bilinç oluşturabilir. Mobil uygulamalar, hızlı teklif sistemleri, poliçe karşılaştırma platformları… Tüm bu araçlar, sigortayı “ulaşılamaz ve karmaşık” bir alandan çıkarıp günlük hayatın kolay bir parçasına dönüştürüyor.
Ayrıca sosyal medyada yapılan bilinçlendirme kampanyaları artık çok daha etkili. Kısa videolar, infografikler, gerçek hasar örnekleri… İnsanların “Keşke önceden yaptırsaydım” dediği her olay, aslında sektör için güçlü bir eğitim materyalidir.
Bir toplumda kalıcı bir bilinç oluşturmanın yolu, o bilinci küçük yaşlarda vermekten geçer. Nasıl finansal okuryazarlık artık ilkokul seviyesine kadar indiyorsa, sigorta bilinci de aynı şekilde müfredata dâhil edilmelidir. Çocuk, riskin ne demek olduğunu ve sigortanın neden önemli olduğunu öğrendiğinde, yetişkin olduğunda bu kültürü doğal bir refleks olarak taşır.
Üniversitelerde sigortacılıkla ilgili bölümlerin artırılması ve öğrencilerin sektöre yönlendirilmesi de bilinci toplum genelinde yükseltecektir.
Sigorta bilinci yalnızca bilgi vererek değil, güven inşa ederek artar. Poliçenin “küçük puntoları”, “istisnaları”, “anlaşılmayan maddeleri” toplumda kuşku yaratıyor. Şeffaflık, netlik ve doğru iletişim bu kuşkuları ortadan kaldırır. Bir müşterinin, hasarı çözüldüğünde yüzünde oluşan memnuniyet aslında sektörün en güçlü tanıtımıdır.



Sigortahaber.com, sigorta sektöründeki en güncel haberleri, analizleri ve gelişmeleri tarafsız bir bakış açısıyla sunan bağımsız bir haber platformudur. Sigorta profesyonellerine, acentelere ve sektöre ilgi duyan herkese doğru, hızlı ve güvenilir bilgi sağlamayı amaçlıyoruz. Sigortacılıktaki yenilikleri, mevzuat değişikliklerini ve sektör trendlerini yakından takip ederek, okuyucularımıza kapsamlı bir bilgi kaynağı sunuyoruz.
Yorum Yap