Yeni RGA araştırması, GLP-1 tabanlı tedavilerin ölüm oranı üzerindeki etkilerini ve olası sağlık faydalarını inceliyor.
Reinsurance Group of America, Incorporated (RGA), GLP-1 ilaçları da dahil olmak üzere inkretin bazlı tedavilerin mortalite ve morbidite üzerindeki olası etkilerini analiz eden kapsamlı bir araştırma yayımladı. Bu araştırma, hem kilo yönetimi hem de diyabet tedavisinde kullanılan ilaçların sağlık üzerindeki uzun vadeli etkilerini değerlendirmektedir. Çalışma, Amerika Birleşik Devletleri, Birleşik Krallık, Kanada ve Hong Kong olmak üzere dört farklı bölgede yürütülmüştür.
Analizin tüm detayları, RGA’nın “Kanıtları Değerlendirme: ABD, İngiltere, Kanada ve Hong Kong Nüfuslarında GLP-1 ve Diğer İnkretin Bazlı İlaçların Mortalitenin ve Morbiditenin Üzerindeki Etkilerinin Nicelendirilmesi” başlıklı raporunda paylaşılmıştır. Çalışma, anti-obezite ilaçlarının (AOM) önümüzdeki yirmi yıl içinde halk sağlığı üzerine olası etkilerini modellemektedir.
Çalışmanın merkezi tahminlerine göre, AOM kullanımı 2045 yılına kadar ABD’deki toplam ölüm oranını %3,5 düşürebilir. Alternatif senaryolar, bu azalmanın iyimser durumda %8,8‘e kadar yükselebileceğini, kötümser durumda ise %1,0 civarında kalabileceğini göstermektedir. Diğer ülkelerdeki tahminlere göre, Birleşik Krallık’ta %2,0, Kanada’da %2,6 ve Hong Kong’da %1,4 oranında bir düşüş beklenmektedir.
Verilere göre, 45-59 yaş aralığındaki bireyler en belirgin iyileşmeyi yaşarken, 85 yaş ve üzerindeki gruplarda etkilerin daha sınırlı olacağı öngörülmektedir. Ayrıca, bazı kanser türleri ve kronik hastalıkların sıklığında da küçük ancak olumlu bir azalma gözlenmiştir. Bununla birlikte, sigortalı bireylerin ortalama beden kitle indeksinin (BMI) genel nüfusa göre daha düşük olması nedeniyle bu grupta ölüm oranı azaltıcı etkinin sınırlı olabileceği belirtilmiştir.
RGA Başkanı ve CEO’su Tony Cheng, yaptığı açıklamada şunları belirtti: “Obeziteyle mücadele eden ilaçların, genel nüfusun ölüm oranları üzerinde anlamlı bir fayda yaratacağına inanıyoruz. Ancak bu fayda; yaş, cinsiyet, ilaç erişimi ve coğrafi farklılıklara bağlı olarak değişecektir. Sigortalı gruplarda daha düşük BMI ortalamaları nedeniyle genel etki sınırlı kalabilir.”
Her ne kadar mevcut maliyetler erişimi kısıtlasa da, RGA; artan rekabet, jenerik ilaçların piyasaya girişi ve oral formülasyonların yaygınlaşmasının inkretin bazlı tedavileri zamanla daha ekonomik hale getireceğini öngörmektedir. Bu yeni ilaç neslinin, hem diyabet hem de obezite tedavilerinde sonuçları güçlendirmesi beklenmektedir.
RGA araştırması, bu ilaçların potansiyel kullanım alanlarının yalnızca kilo kontrolü ve diyabetle sınırlı kalmayabileceğini de ortaya koymaktadır. Süregelen çalışmalar, nörodejeneratif hastalıklar ve madde kullanımı bozuklukları gibi başka tıbbi durumlarda da etkin olup olmayacaklarını araştırmaktadır. Anti-inflamatuar özellikleri, metabolizma üzerindeki etkileri ve iştah ile insülin duyarlılığına katkıları, bu ilaçların hastalıkların önlenmesindeki potansiyel rolüne dikkat çekmektedir.
Cheng, “Bu alan hızla gelişiyor ve hala birçok bilinmeyen barındırıyor. Ancak bu ilaçların taşıdığı potansiyel gerçekten umut verici. Onaylanan endikasyonlar arttıkça ve bu ilaçlara erişim yaygınlaştıkça, halk sağlığı üzerindeki olumlu etkilerinin belirginleşeceğine inanıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Yorum Yap