Çevre Sigortası: Engelleri ve fırsatları keşfedin, karmaşık pazarda bilinçli kararlar alın. Detaylar için makalemizi okuyun.
Çevre sigortası sektörü uzun bir süredir doygunluk seviyesi yüksek bir pazar olarak nitelendiriliyor. Ancak, değişen risk profilleri ve artan çevresel farkındalık, işletmelerin bu teminata olan ihtiyacını giderek artırıyor. Ne yazık ki, birçok işletme hala bu teminata erişemiyor. Bridge Specialty Group’un bir parçası olan Amerikan Risk Yönetimi Kaynakları Ağı’nın kurucusu David Dybdahl, bu durumu bir paradoks olarak değerlendiriyor.
Çevre sigortası, standart sigorta ürünlerinden farklı olarak, özel bilgi birikimi gerektiriyor. Poliçelerin karmaşıklığı, işletmelerin doğru korumayı anlamasında engel teşkil ediyor olabilir. Dybdahl, standart sorumluluk sigortalarının zamanla genişleyen istisnalarla dolu olduğunu ve sigortacıların kirlenmeyi hariç tutmanın yeni yollarını bulmaya devam ettiğini belirtiyor.
Bilimsel gelişmelerle birlikte, sigortacılar kirlilik tespitindeki yenilikleri daha fazla istisna getirmek için kullanıyor. En son hedef, kanserle bağlantılı ‘sonsuz kimyasallar’ olarak adlandırılan PFAS maddeleri. PFAS’lar, çevresel risklerin artmasına neden oluyor ve bu tür kimyasalların varlığı işletmeler için yeni zorluklar yaratıyor.
İşletmelerin genel sorumluluk poliçelerinin yeterli koruma sağladığını varsayması yaygın bir yanılgı. Ancak, çevre sigortası konusundaki bilgi eksikliği, brokerler için de bir sorun teşkil ediyor. Eğitim imkanlarının sınırlı olması, doğru bilginin yaygınlaşmasını engelliyor.
Düzenleyici değişiklikler ve uygulama eksiklikleri, işletmeler için yeni riskler oluşturabilir. Özellikle üçüncü taraf davalarının artması, işletmelerin mali sonuçlarla karşı karşıya kalmasına yol açabilir. Bu durum, daha zayıf düzenleyici uygulamaların riskleri artırabileceğini gösteriyor.
Çevre sigortasının sadece tehlikeli atık sahaları ve kimyasal tesisler için olduğu yanılgısı, işletmeler için ciddi maliyetlere neden olabilir. Dybdahl, bu tür hataların maliyetli sonuçlara yol açtığını ve çevresel hasar risklerinin hafife alınmaması gerektiğini vurguluyor.
Dybdahl’a göre, çevre sigortası poliçelerinin anlatımında yeni bir yaklaşıma ihtiyaç var. İşletmelerin doğru teminata ulaşabilmesi için uzmanların rehberliğine başvurması gerekiyor. Brokerler için mesaj açık: Sigortacının tüm cevaplara sahip olduğunu varsaymayı bırakmalı ve uzmanlardan destek almalıdırlar.
Yorum Yap