Moody’s RMS’in modelleme bulgularına göre, ABD’de konutlara yönelik sel hasarlarının yaklaşık üçte ikisi sigortasız kalıyor. Bu durum, milyonlarca ev sahibini ve genel ekonomiyi ciddi finansal risklerle karşı karşıya bırakıyor. Moody’s, selin ABD’de en az sigortalanan fiziksel risk olmaya devam ettiğini vurguluyor. Oysa sel olaylarının sıklığı ve şiddeti artarken, konut mülklerinin yalnızca sınırlı bir kısmı sel…


Moody’s RMS’in modelleme bulgularına göre, ABD’de konutlara yönelik sel hasarlarının yaklaşık üçte ikisi sigortasız kalıyor. Bu durum, milyonlarca ev sahibini ve genel ekonomiyi ciddi finansal risklerle karşı karşıya bırakıyor.
Moody’s, selin ABD’de en az sigortalanan fiziksel risk olmaya devam ettiğini vurguluyor. Oysa sel olaylarının sıklığı ve şiddeti artarken, konut mülklerinin yalnızca sınırlı bir kısmı sel sigortası yaptırıyor. Bu süregelen sigorta açığı; eski, ikili sınıflandırmaya dayanan ve çoğu zaman güncellenmeyen sel haritaları dahil olmak üzere çeşitli faktörlerden kaynaklanıyor.
FEMA’nın Özel Sel Tehlikesi Alanları (SFHA) içinde yer alan konutlarda sel sigortası zorunlu olsa da, haritalar güncel olmadığı için birçok riskli bölge bu alanların dışında kalıyor. Ayrıca pek çok ev sahibi, standart konut sigortasının sel hasarlarını da kapsadığını yanlış şekilde düşünüyor. Sel sigortası satın alanlarda bile kapsam kısıtlamaları, alt limitler ve poliçe detaylarına ilişkin bilgi eksikliği önemli bir sorun oluşturuyor. Bunun yanında, sigorta maliyetleri ve sel riskine dair farkındalık eksikliği de talebi azaltan diğer etkenler arasında yer alıyor.
ABD’de konut sel sigortasının ana kaynağı olan Ulusal Sel Sigortası Programı (NFIP), federal bütçe süreçlerine bağlı olduğu için zaman zaman yetkilendirme boşluklarıyla karşılaşıyor. Bu dönemlerde FEMA; yeni poliçe düzenleyemiyor, mevcut poliçeleri yenileyemiyor veya kapsam genişletemiyor. Her ne kadar geçerli poliçelerden doğan hasar ödemeleri sürdürülebilse de, yenileme yapılamayan poliçelerde sigorta koruması tamamen kaybediliyor. Moody’s, bu geçersizlik dönemlerinin sel sigorta açığını daha da büyüttüğünü belirtiyor.
Buna karşılık, Moody’s’e göre oluşan bu boşluk sigorta şirketleri için önemli bir fırsat sunuyor. Felaket modelleme teknolojilerindeki ilerlemeler sayesinde sel riskinin doğru anlaşılması ve fiyatlandırılması artık daha mümkün hale geliyor. FEMA’nın 2023 Nisan’ında devreye aldığı Risk Derecelendirme 2.0 sistemi, bölge temelli değerlendirme yerine mülk bazlı risk analizine geçerek daha hassas fiyatlandırmayı mümkün kılıyor. Bu dönüşüm, özel sel sigortasına olan ilgiyi de artırıyor.
Özel sigorta şirketleri, federal programın aksine bütçe süreçlerinden etkilenmediği için poliçe düzenleme ve yenileme konusunda kesintisiz hizmet verebiliyor. Ayrıca özel sektör; alt limit sorunlarını gideren ürünler geliştirebiliyor, sigortalanması zor bölgelerde teminat sunabiliyor ve tüketici farkındalığını artırmaya yönelik çalışmalar yaparak toplulukların dayanıklılığını güçlendirebiliyor. Bu yönleriyle özel sel sigortası, kamu programlarının tamamlayıcısı haline gelerek değişen sel riski ortamına yeni çözüm yolları sunuyor.



Sigortahaber.com, sigorta sektöründeki en güncel haberleri, analizleri ve gelişmeleri tarafsız bir bakış açısıyla sunan bağımsız bir haber platformudur. Sigorta profesyonellerine, acentelere ve sektöre ilgi duyan herkese doğru, hızlı ve güvenilir bilgi sağlamayı amaçlıyoruz. Sigortacılıktaki yenilikleri, mevzuat değişikliklerini ve sektör trendlerini yakından takip ederek, okuyucularımıza kapsamlı bir bilgi kaynağı sunuyoruz.
Yorum Yap