Yeni Zelanda’nın iklim direncine yönelik Ulusal Uyum Çerçevesiyle attığı büyük adımı keşfedin.
Yeni Zelanda Sigorta Konseyi Te Kahui Inihua o Aotearoa (ICNZ), ülkenin iklim direncini artırmak ve sigortaya erişilebilirliği korumak amacıyla hükümetin açıkladığı Ulusal Uyum Çerçevesini önemli ve gerekli bir ilk adım olarak değerlendirdi.
ICNZ Genel Müdürü Kris Faafoi, bu çerçevenin hükümet, yerel yönetimler, özel sektör ve topluluklar arasında iklimle ilgili risklerin azaltılması ve yönetilmesi konusunda çok ihtiyaç duyulan bir yönlendirme sağladığını vurguladı.
Faafoi, hükümetin açık rol ve sorumluluklara odaklanmasının, doğal afet riskleri hakkında daha iyi bilgi sunmasının ve risk azaltmaya yatırım yapmasının doğru yönde atılmış adımlar olduğunu belirtti. Ayrıca 2023 yılında Kuzey Adası’nda yaşanan aşırı hava olaylarının ne kadar zarar verici ve maliyetli olabileceğini hatırlatarak, Yeni Zelanda’nın konuşmaktan eyleme geçme sürecini hızlandırması gerektiğini ifade etti.
“Felaketlerden sonra önlem almaktansa, önceden önlem almak daha etkilidir.” ICNZ araştırmasına göre, ankete katılanların büyük çoğunluğu (yaklaşık %90) bu görüşü paylaşmaktadır. Faafoi, sel, heyelan ve deniz seviyesinin yükselmesi gibi afetlerin sosyal ve ekonomik etkilerini azaltarak, sigortanın tüm topluluklarda erişilebilir ve kapsayıcı kalmasının önemine dikkat çekti.
Yeni çerçeve ile birlikte belediyeler, 30 yıllık uyum planları geliştirmek, eylemleri, maliyetleri ve finansman mekanizmalarını belirlemekle yükümlü olacak. Faafoi, bu adımların toplulukların planlama yapmasına yardımcı olacağını vurgulasa da, uygulama araçlarının ve düzenleyici kuralların bir an önce yürürlüğe girmesi gerektiğini belirtti.
“Uyum süreci hızlandırılmalıdır. Savunmasız topluluklar bekleyemez.” diyen Faafoi, kurallar, finansman düzenlemeleri ve maliyet paylaşım mekanizmalarının gecikmeden netleştirilmesi gerektiğini söyledi.
Faafoi, iklim değişikliğinin getirdiği tehditlerin seçim döngülerini beklemeyeceğini belirterek, tüm partileri uyum çalışmaları için geniş tabanlı ve kalıcı siyasi destek sağlamaya çağırdı.
ICNZ’ye göre, dayanıklı altyapıya yatırım yapmak yalnızca toplulukları korumakla kalmayacak, aynı zamanda ekonomik açıdan da getiriler sağlayacaktır. Araştırmalar, sel riskini azaltmaya yapılan her 1 NZ$ yatırımın gelecekteki müdahale ve kurtarma maliyetlerinde yaklaşık 4 NZ$ tasarruf sağladığını göstermektedir.
