Adriyatik Denizi’nin kıyısında dizilmiş binlerce ada, görenleri büyüleyen tarihi şehirler ve her köşesinde farklı bir hikâye taşıyan mimarisiyle Hırvatistan, doğanın ve tarihin buluştuğu eşsiz bir ülke olarak karşımıza çıkıyor. Ülke, bir yandan Akdeniz esintili kasabalarıyla huzur verirken, diğer yandan Orta Çağ’dan kalma yapılarıyla zamanda yolculuk yapmanızı sağlıyor.
“Adriyatik’in incisi” olarak adlandırılan bu ülke, her ziyaretçisine farklı bir deneyim yaşatıyor. Dilerseniz başkent Zagreb’in kültür dolu sokaklarında gezebilir, dilerseniz Dubrovnik’in masalsı surlarında geçmişe dokunabilirsiniz. Gelin Hırvatistan’ın görülmeye değer noktalarına birlikte göz atalım.
Zagreb – Kültürün ve Sanatın Başkenti
Modern yaşamla tarihi dokunun mükemmel bir uyum içinde bulunduğu Zagreb, çok kültürlü geçmişi sayesinde sanat ve mimari alanlarında oldukça zengindir. Şehrin en dikkat çeken yapılarından biri olan Zagreb Katedrali, 12. yüzyıldan kalma neo-gotik tarzıyla ziyaretçilerini büyüler. Depremle hasar görmesine rağmen özenle restore edilen bu katedralin önünde bulunan saat, 1880 yılındaki sarsıntının yaşandığı 07.03’te durmuştur ve hâlâ o anı simgelemektedir.
Zagreb’de gezilmesi gereken bir diğer özel nokta ise Mirogoj Mezarlığı’dır. Her inançtan insanın yan yana gömüldüğü bu alan, dünyanın en güzel mezarlıklarından biri olarak kabul edilmiştir. Özellikle 1 Kasım’da, yani Azizler Günü’nde, gökkuşağı rengindeki çiçeklerle süslenen mezarlık adeta bir sanat eseri görünümüne bürünür.
Doğanın Kalbinde: Plitvice Gölleri
UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan Plitvice Gölü Milli Parkı, muhteşem gölleri, şelaleleri ve zengin ekosistemiyle doğa severlerin gözdesidir. On altı farklı gölün birbirine şelalelerle bağlandığı bu alan, yemyeşil ormanların içinde huzur dolu yürüyüşler yapmak için idealdir. Parkın her noktasında kartpostal güzelliğinde bir manzara sizi bekler.
Renkli Yaşamın Merkezi Dolac Pazarı
Şehrin kalbinde, kırmızı şemsiyeleriyle tanınan Dolac Pazarı, en taze meyve, sebze ve yöresel ürünlerle doludur. Burada taze deniz ürünlerinden el işçiliği dokumalara kadar birçok geleneksel ürünü bulabilirsiniz. Zagreb’in günlük yaşamını hissetmek için Dolac’ta kısa bir mola vermek şarttır.
Dubrovnik – Taşların İçine Saklı Bir Masal
Adriyatik’in kıyısında uzanan Dubrovnik, Venedikli mimarların izlerini taşıyan yapılarıyla tam anlamıyla bir açık hava müzesi gibidir. Kültür dergilerinde sıkça dünyanın en güzel şehirleri arasında gösterilen bu liman kenti, sizi anında büyüler. Evleri koruma amacıyla inşa edilen görkemli Dubrovnik Surları, hem şehri hem de sonsuz gibi görünen denizi en güzel açıdan izleme fırsatı sunar.
Şehrin en çok merak edilen noktalarından Rektör Sarayı, döneminin en ihtişamlı binalarından biridir. Geçmişte yönetim binası ve gümrük olarak kullanılan saray, günümüzde tarihi eserlerle dolu bir müze ve etkinlik alanıdır.
Mljet Adası – Efsanelerin Doğduğu Yer
Doğal güzelliğiyle dikkat çeken Mljet Adası, çam ormanları arasında saklı koyları ve berrak gölleriyle deniz, doğa ve huzurun birleştiği bir cennet konumundadır. Homeros’un destanında adı geçen bu ada, Odysseus’un Klypso’ya duyduğu aşkın yaşandığı yer olarak mitolojik öneme sahiptir. Özellikle Odysseus Mağarası, ziyaretçilerin ilgi odağıdır.
Split – Tarihle Deniz Arasında Bir Yaşam
Split, turkuaz denizi, enerjik yaşamı ve tarihi yapılarıyla Hırvatistan’ın en canlı şehirlerinden biridir. Şehrin kalbinde yer alan Diocletian Sarayı, Roma döneminden kalma yapısıyla büyüleyicidir. 38.000 metrekarelik dev bir alana yayılan bu kompleksin duvarları hâlâ geçmişin izlerini taşır.
Split’in Old Town bölgesi de tarih meraklıları için bulunmaz bir durak. Taş sokaklar boyunca yürürken, Çan Kulesi ve Orlando Sütunu gibi tarihi simgeleri görebilirsiniz. Aynı zamanda bölgedeki küçük dükkânlarda el yapımı hediyelikler bulmak mümkündür.
Hırvatistan’a Seyahat İçin En Uygun Zaman
Ilıman iklim sayesinde yılın büyük bölümünde gezmeye uygun olan Hırvatistan’da, özellikle Haziran ile Ekim ayları arasında hava sıcaklıkları idealdir. Bu dönemlerde düzenlenen kültürel etkinlikler ve festivaller de ziyaretinizi renklendirecektir. Kış aylarında ise özellikle iç kesimlerde hava oldukça serin olabilir.
Yerel Tatların İzinde: Hırvat Mutfağı
Avrupa ile Balkan kültürünün harmanlandığı Hırvat mutfağı, deniz ürünlerinden et yemeklerine kadar geniş bir yelpazeye sahiptir. Özellikle Brudet adı verilen domates soslu balık yahnisi, bölgede en sık rastlanan lezzetlerden biridir.
Bir diğer ünlü yerel yemek olan Pasticada, dana etinin incir, karanfil ve baharatlarla uzun süre pişirilmesiyle hazırlanır. Lezzeti kadar sunumuyla da dikkat çeken bu özel yemek, genellikle yöresel şaraplarla birlikte servis edilir.
Hırvatistan, hem doğal hem kültürel zenginliğiyle ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim sunar. Adriyatik’in masmavi suları, tarih kokan taş sokaklar ve zarif Akdeniz mutfağıyla dolu bir tatil, sizi bekliyor.
News
