Investing.com – Petrol fiyatları Cuma günü hafif yükseliş kaydederken, haftalık bazda kayıplarını genişletti. İran ve İsrail arasında sağlanan ateşkesin ardından petrol piyasasında jeopolitik risk primi önemli ölçüde azaldı. Brent petrol vadelileri son işlemlerde %0,21 artışla varil başına 66,75 dolara, WTI ise %0,57 yükselişle 64,89 dolara çıktı. Ancak her iki gösterge de Mart 2023’ten bu yana haftalık bazda en büyük değer kaybına ulaştı.
Başta Brent olmak üzere petrol fiyatları, hafta başında İran’ın nükleer tesislerine yönelik ABD saldırılarının ardından 79 dolara kadar yükselmişti. Ancak ertesi gün açıklanan ateşkes kararıyla fiyatlar sert şekilde geriledi. Goldman Sachs analistleri, ateşkes sonrası Hürmüz Boğazı’ndan petrol akışının durma ihtimalini yalnızca %4 olarak değerlendiriyor. Analistlere göre düşen fiyatlar, piyasaların son jeopolitik şoklardan ciddi arz kesintileri olmadan çıktığına dair bir hafızaya sahip olduğunu yansıtıyor.
Goldman: “Arz şoku olasılığı sınırlı, ancak senaryolar izlenmeli”
Goldman Sachs’a (GS) göre yatırımcıların dikkatinde olan temel unsurlar arasında İran’ın düşük düzeyli tepkisi, ABD ve Çin’in arz kesintilerini önleme motivasyonu ve yaz sonunda muhtemel büyük stok artışları yer alıyor. Bu faktörler, jeopolitik şokların fiyat etkisini sınırlı kılıyor. Bununla birlikte, banka tarafından yapılan senaryo analizine göre, Hürmüz Boğazı’ndaki ticaretin kesilmesi durumunda Brent’in yıl sonuna kadar 90 dolar seviyesine yükselmesi mümkün.
Öte yandan piyasalar 6 Temmuz’da yapılacak OPEC+ toplantısını yakından takip ediyor. Reuters’a konuşan analist Janiv Shah, dengelenmeye başlayan petrol arz-talep yapısı karşısında OPEC+ cephesinden Ağustos üretimi için daha fazlasıyla desteklenmiş bir gevşemeye alan olduğunu belirtti. Ancak bunun için yaz aylarında talep verilerinin güçlü seyretmesi gerektiğinin de altı çizildi.
Commerzbank: “Nükleer müzakereler ve OPEC+ toplantısı kritik viraj”
Commerzbank tarafından yayımlanan son analizde, ABD ile İran arasında yeniden başlayabileceği belirtilen nükleer müzakereler ile OPEC+ kararlarının petrol piyasası için kritik önemde olacağı bildirildi. Banka, bu iki gelişmenin piyasa dengesi açısından turnusol işlevi göreceğini not etti. ABD Başkanı Donald Trump’ın İran’ın petrol gelirlerine ihtiyaç duyduğunu bildiğini ancak “maksimum baskı” politikasından da taviz vermeye niyetli görünmediği ifade edildi.
Commerzbank’ın beklentilerine göre OPEC+, üretimde Temmuz sonrası için de artış kararı alabilir. Banka, grubun Ağustos ayında üretimi 400.000 varil/gün daha artıracağını öngörüyor. Bu beklentide Kazakistan’ın haziran ayında yine kota fazlası üretime yönelmesi ve bazı üyelerde üretim disiplini zayıflığı etkili olurken, Suudi Arabistan’ın bu yükü artık tek başına taşımak istemediği belirtiliyor. Çin cephesinde ise ekonomik göstergelerde bir toparlanma sinyali, en azından kısa vadede petrol fiyatlarına olumlu yansıyabilir.
Piyasa hassasiyeti yüksek seyrini sürdürüyor
Petrol fiyatlarının mevcut seviyelerde kalıcı olabilmesi için arz tarafındaki belirsizlikler kadar talep koşulları da hayati önem taşıyor. Özellikle Çin gibi büyük tüketici ülkelerde ekonomik verilerin olumluya dönmesi, fiyatlara destek sağlayabilecek potansiyel bir doğru. Ancak ABD-İran ilişkilerindeki yön ve OPEC+ üyeleri arasındaki uygulama disiplini gibi faktörler petrol piyasasında yeni dalgalanmalara neden olabilir.
Genel olarak piyasalar, jeopolitik tansiyonun kısa vadede düşmesiyle rahat nefes alsa da, dengelerin kırılgan kalmaya devam ettiği belirtiliyor. Bu durum, yatırımcıların hem kısa vadeli teknik seviyeleri hem de uzun vadeli temelleri dikkatle izlemeye devam etmesini zorunlu kılıyor. Petrol fiyatlarında kalıcı yön belirlenmesi için, Temmuz ayındaki OPEC+ toplantısı ve nükleer müzakerelere dair netleşmeler kritik önemde olacak.
SİGORTA
1 gün önceSİGORTA
2 gün önceSİGORTA
2 gün önceSİGORTA
3 gün önceSİGORTA
4 gün önceSİGORTA
4 gün önceSİGORTA
7 gün önceSİGORTA
8 gün önceBES / HAYAT
8 gün önceSİGORTA
8 gün önce