Sigorta, günümüzde hayatımızın vazgeçilmez bir parçası. Ancak bu sistemin kökleri sandığımızdan çok daha eskiye dayanıyor. Gelin, insanlık tarihinin en eski finansal uygulamalarından biri olan sigortacılığın tarihçesine birlikte göz atalım.
Sigortacılık tarihinin başlangıcı M.Ö. 2000’li yıllara, Babil’e kadar uzanır. Hammurabi Kanunları, ticaret yapanların risklerini azaltmaya yönelik düzenlemeler içeriyordu. Örneğin bir kervanın zarar görmesi durumunda, zararın bir kısmı diğer tüccarlar tarafından karşılanıyordu. Bu uygulama, bugünkü sigorta sisteminin temelini oluşturuyordu.
Antik Yunan’da ve Roma’da, özellikle deniz taşımacılığı yapanlar için “deniz kredisi” sistemi geliştirilmişti. Bu sistemde, gemi sahibine borç verilir; eğer gemi güvenli bir şekilde limana ulaşırsa borç geri ödenirdi. Ancak gemi batarsa, borç geri alınmazdı. Bu durum, bir çeşit ilk deniz sigortası olarak kabul edilebilir.
Orta Çağ Avrupa’sında loncalar, esnafların birlikteliğini sağlarken aynı zamanda risk paylaşımını da içeriyordu. Örneğin, bir zanaatkârın dükkanı yandığında, diğer lonca üyeleri ona destek olurdu. Bu sistem, karşılıklı sigorta (mutual insurance) kavramının temellerini oluşturdu.
yüzyılda, özellikle Cenova ve Venedik gibi liman şehirlerinde, tüccarlar mallarını güvence altına almak için yazılı sigorta poliçeleri kullanmaya başladı. Bu poliçeler, bugünkü sigorta sözleşmelerinin ilk örnekleridir.
1666 yılında meydana gelen Büyük Londra Yangını, sigortacılık tarihinde dönüm noktası oldu. Binlerce evin yandığı bu felaketin ardından, Nicholas Barbon adlı bir girişimci, yangın sigortası şirketi kurdu. Böylece, modern sigorta şirketlerinin temeli atılmış oldu.
1688’de Edward Lloyd’un kahvehanesinde başlayan sistem, zamanla deniz ticareti yapanların bir araya gelerek riskleri paylaşmasına dönüştü. Bu yapı, daha sonra Lloyd’s of London olarak kurumsallaştı ve dünyadaki en önemli sigorta kuruluşlarından biri haline geldi.
Sanayi Devrimi’nin getirdiği şehirleşme, iş kazaları ve sosyal ihtiyaçlar, sigorta sektörünün çeşitlenmesine yol açtı. Hayat sigortaları, özellikle işçilerin ve ailelerinin güvence altına alınması amacıyla hızla yayıldı.
1880’li yıllarda Almanya Başbakanı Otto von Bismarck, modern sosyal güvenlik sisteminin temellerini attı. Devlet destekli sağlık, işsizlik ve emeklilik sigortaları, sigortacılığın yalnızca özel sektörde değil, kamusal alanda da etkili hale gelmesini sağladı.
yüzyılın başlarında ABD’de kurulan sigorta şirketleri (örneğin MetLife, Prudential) büyüyerek küresel ölçekte etkili olmaya başladı. Aynı zamanda trafik kazalarının artmasıyla birlikte araç sigortası kavramı doğdu.
Son yıllarda InsurTech olarak adlandırılan teknoloji destekli sigortacılık uygulamaları, sektörde büyük dönüşüme yol açtı. Mobil uygulamalar, yapay zeka destekli poliçeler, anlık fiyatlandırma sistemleri gibi dijital çözümler, sigortacılığın hızla evrim geçirmesine neden oldu.
Gelişmekte olan ülkelerde, düşük gelirli bireyleri kapsayan mikro sigortacılık sistemleri geliştirildi. Bu sistem, özellikle Asya ve Afrika’da sağlık, tarım ve afet sigortası gibi alanlarda uygulanıyor.
İklim değişikliği, pandemi gibi küresel tehditler, sigorta şirketlerini yeni poliçeler üretmeye itti. Doğal afet sigortaları, siber güvenlik sigortaları, pandemi teminatları gibi yeni ürünler hayatımıza girdi.
BLOG
1 saat önceSİGORTA
6 saat önceBLOG
1 gün önceSİGORTA
2 gün önceSİGORTA
5 gün önceSİGORTA
5 gün önceSİGORTA
5 gün önceSİGORTA
7 gün önceSİGORTA
12 gün önceSİGORTA
13 gün önceSigorta Güncel Sigorta Şikayet Güvence Haber Hasar Onarım Insurance News Ajans Sigorta Sigorta Kampanya Sigorta Ajansı Sigorta Sondakika Insurance News