Özledik..
DOLAR 38,6442 0.05%
EURO 43,9809 0.05%
ALTIN 4.214,05-1,19
BITCOIN 37313432.35183%
İstanbul
20°

PARÇALI BULUTLU

SABAHA KALAN SÜRE

Depreme Karşı Sigorta Yaptırma Kültürü Geliştirilmeli

Depreme Karşı Sigorta Yaptırma Kültürü Geliştirilmeli

ABONE OL
Mayıs 6, 2025 22:50
Depreme Karşı Sigorta Yaptırma Kültürü Geliştirilmeli
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Deprem Gerçeğiyle Yaşamak ve Sigorta Bilinci

Deprem gerçeğiyle başa çıkmanın yalnızca binaların inşasıyla sınırlı olmadığını belirten Koru Sigorta Genel Müdürü Kasım Yılmaz, şehir planlamalarının, yapıların güçlendirilmesinin ve sigorta yaptırma alışkanlığının yaygınlaştırılmasının önemine vurgu yaptı. Yılmaz, ‘Deprem gerçeğini bir an bile aklımızdan çıkarmadan şehirlerimizi planlayarak, eski binalarımızı hızla yenileyerek ve sigorta yaptırma bilincini artırarak önlem almalıyız’ dedi.

Koru Sigorta Genel Müdürü Kasım Yılmaz, Türkiye’nin deprem gerçeği hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Türkiye’nin, dünya üzerinde yüksek deprem riski taşıyan ülkelerden biri olduğunu ve aktif fay hatları üzerinde yer aldığını belirten Yılmaz, ‘1999 İzmit depremi, 2023 Kahramanmaraş ve Hatay depremleri gibi büyük felaketler, ülkemizin deprem gerçeğiyle yüzleşmesine ve bu konuyu nasıl daha sağlıklı yönetebileceğini sorgulamasına neden oldu. Ancak, deprem gerçeğiyle yaşamak sadece kriz anlarında alınacak önlemlerle sınırlı değil; bu uzun vadeli, sistematik bir yaklaşım gerektiriyor’ ifadelerini kullandı.

23 Nisan’da İstanbul’da meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki depremin, ülkeyi deprem gerçeğine bir kez daha odakladığını söyleyen Yılmaz, ‘İstanbul, Türkiye için stratejik, kültürel, ekonomik ve tarihi açıdan son derece önemli bir şehir. Nüfus yoğunluğu en fazla olan il olması sebebiyle burada meydana gelen depremler daha fazla dikkat çekiyor. Ancak, unutulmamalıdır ki insanlara zarar veren deprem değil, depreme uygun olmayan şehirleşme ve bina stoğunun sağlamlığıdır. İstanbul’daki 6,2 şiddetindeki deprem, binalarımıza güvenmediğimizi ve bu durumun bizleri tedirgin ettiğini gösteriyor’ dedi.

Eski Yapıların Taşıdığı Riskler

Yılmaz, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2021 yılında yayınladığı bina istatistiklerine değinerek, ülke genelindeki ve İstanbul’daki yapı stoğuna dair önemli bilgiler sundu. ‘Türkiye genelinde 25 milyon 329 bin 833 adet bina bulunuyor: %13’ü 1980 ve öncesi, %31’i 1981 ve 2000 yılları arasında, %47’si ise 2001 ve sonrasında inşa edilmiş durumda. Bina inşa yılı bilinmeyenlerin oranı %9. İstanbul ilinde 4 milyon 755 bin 85 adet bina var: %10’u 1980 ve öncesi, %37’si 1981 ve 2000 yılları arasında, %46’sı ise 2001 ve sonrasında inşa edilmiş. Bina inşa yılı bilinmeyenler %7 oranında. Bu veriler, Türkiye’de ve İstanbul’da 2000 ve öncesi yapılan binaların oranının hala yüksek olduğunu ve bunların önemli bir kısmının depreme dayanıklılık açısından risk taşıdığını gösteriyor. Özellikle 2024 verilerine göre İstanbul’da yaşayan 15 milyon 701 bin 602 kişilik nüfus göz önüne alındığında, eski yapıların yarattığı risk dikkat çekiyor.’ dedi.

İlgili Haber  Bupa Türkiye'den Adıyaman Üniversitesi'ne Modern Sağlık Merkezi

Sigortalılık Oranının Artırılması Gerekiyor

Deprem sigortasının, 1999 İzmit depremi sonrası kurulan Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) tarafından zorunlu hale getirildiğine vurgu yapan Yılmaz, ‘DASK, depremlerden zarar görebilecek binalardan dolayı oluşacak maddi zararları karşılamak amacıyla konut sahiplerine maddi güvence sağlıyor. DASK verilerine göre: Türkiye genelindeki 20 milyon 32 bin konutun %56,30’u sigortalıdır. Marmara Bölgesi, %63,60 ile en yüksek sigortalılık oranına sahipken, İstanbul’daki oran %62’dir. İl bazında en yüksek oran ise %83,40 ile Yalova’dadır. Bu oranlar, İstanbul gibi büyük ve deprem riski yüksek bölgelerde sigortalılık oranlarının artırılması gerektiğini ortaya koyuyor’ dedi.

Deprem Gerçeğini Asla Unutmamalıyız

İstanbul’daki bina stoğunun yaklaşık %47’sinin 2000 ve öncesi yapılara ait olduğunu ve bu binaların büyük bir kısmının depreme uygun olmayan eski yapılar olarak değerlendirildiğini ifade eden Yılmaz, ‘Deprem gerçeğiyle yaşamak, yalnızca binaların inşasıyla değil, aynı zamanda şehir planlamalarının, yapıların güçlendirilmesiyle ve sigortalı olmalarıyla mümkün. Bu, hem devletin hem de sigorta sektörünün ortak çabalarını gerektiren bir süreç. Deprem gerçeğini bir an olsun zihnimizden çıkarmadan şehir planlamaları yapmalı, eski binaları hızla yenilemeli ve sigorta yaptırma kültürünü yaygınlaştırmalıyız. Sigortacılar olarak binaların yapımlarının planlandığı gibi gitmelerini sağlamak amacıyla Bina Tamamlama Sigortası gibi ürünler ile vatandaşımızın yanında olmaya devam edeceğiz ve depreme karşı daha dayanıklı bir toplum oluşturulmasına katkıda bulunacağız’ açıklamalarında bulundu.

Resim Yükle   Resim Yükle   Resim Yükle   Resim Yükle   Resim Yükle   Resim Yükle

En az 10 karakter gerekli
Resim Yükle
Resim Yükle
Resim Yükle