Artık bu sorularım direkt SEDDK'ya!

Son zamanlarda yazdığımız yazılara devamlı dava açılsa da sigorta sektörü için yazmaya devam edeceğiz...

Bugün bir köşe yazısı okudum...

İlgili köşe yazısında şu ifadelere yer verilmiş:

2023 son çeyreğinde reasürans görüşmeleri başlıyor. Aslında başlamıyor; başlamadan bitti. Kapasite yok. Afrika pazarları bile sırtını döndü. Demek oluyor ki; kendi içimizde yaşananları sadece biz seyrediyoruz. Yabancılar öyle düşünmüyor. Öyle ise ne olacak şimdi?

Fiyatlar kaça katlar bilemem, ama asla yeterli teminat bulunamaz. Bulunan teminat için ödenecek bedel tarihin rekor ücretleri olur. Eli cebinde gezerek risk analizi günleri son bulur. Doğru ve ciddi analizler yapılarak belki teminat alınabilir.  Hâttâ, sigortalı olmak için araya adam sokulacak günlere geldik. 

Yazıyı yazan kişi hükmü vermiş...

Daha reasürans görüşmeleri başlamadan bitmiş...

Hatta geldiğimiz günlerde sigortalı olmak için araya adam sokulacakmış...

Başta SEDDK olmak üzere tüm kurumlara soruyorum; Allah aşkına bu nedir? Bizim sektörümüz bu kadar hızlı çökecek bir sektör müdür?

Bu yazıyı okuyan vatandaş sektöre nasıl güven duysun?... Bakar mısınız, sigortalı olmak için araya adam sokacak günlere  gelmişiz...

Türkiye Cumhuriyeti ekonomisi sıkıntılı süreçlerden geçse de her zaman bir çözüm bularak yoluna devam etmiştir....

Şimdi bu söylemlerin yeri ve  zamanı mıdır?

Bu söylemleri okuyan reasürör tabiki ayak sürer... 

Benim konuştuğum şirketlerin çoğu da reasürans konusunda bir sıkıntı yaşamayacaklarını belirtiyorlar. Peki şimdi   kime inanacağız...

Yineliyorum...

Türk Sigorta Sektörü bazı eksikler olsa da yönetim ve risk analizi konusunda Dünya'da sayılı sektörlerdendir...

Zaman daha görüşmeler yapılmadan kara  tablo çizme zamanı değildir...