"İstanbul'da Gerçekleşen 12. Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi: Rüzgarın Yüzyılı Buluşması"

Türkiye'nin rüzgar enerjisi sektörünün çatı kuruluşu TÜREB tarafından düzenlenen "Rüzgarın Yüzyılı" temasıyla gerçekleşen 12. Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi, sektör profesyonellerini bir araya getirdi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Mustafa Varank, EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz, WindEurope CEO’su Giles Dickson ve TÜREB Başkanı İbrahim Erden'in katılımlarıyla gerçekleşen kongre, sektördeki son yeniliklerin, stratejilerin ve gelecek vizyonunun paylaşıldığı önemli bir platform oldu.

Kongreye rekor düzeyde katılım sağlanarak, 4.000'den fazla sektör profesyoneli 7-8 Kasım tarihlerinde İstanbul'da bir araya geldi. Etkinlik, sürdürülebilir enerjiye yönelik atılan adımların ve Türkiye'nin rüzgar enerjisi potansiyelinin tartışıldığı etkili bir platform olarak öne çıktı.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar'ın kongrenin ilk gününde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin enerji talebinin son 20 yılda iki katına çıktığına ve önümüzdeki 20 yılda bir kat daha artması beklediğine dikkat çekti. Bayraktar, güncellenmiş atlas verilerine göre Türkiye'nin rüzgar enerjisi potansiyelinin 100.000 MW'a kadar çıkabileceğini belirtti ve bu potansiyelin 140 milyar dolarlık bir yatırıma denk geldiğini açıkladı. Türkiye'nin rüzgar enerjisiyle üretilen elektrik ihtiyacının yüzde 25'ini 20 yıl içinde karşılamayı hedeflediğini ifade etti.

TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Mustafa Varank ise konuşmasında, pandemi ve küresel gelişmelerin yenilenebilir enerjiye geçişi hızlandırdığını vurgulayarak, Türkiye'nin enerji portföyünü çeşitlendirme çabalarını desteklediğini belirtti. Avrupa Birliği'nin rüzgar enerjisi hedeflerine atıfta bulunarak, Türkiye'nin de sürdürülebilir enerji arzını artırmayı hedeflediğini ifade etti.

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Mustafa Yılmaz ise rüzgar enerjisinin çevre dostu büyüme ve kalkınma için umut ve bereket sembolü olduğunu söyledi. Türkiye'nin 2053 vizyonu doğrultusunda enerji bağımsızlığını artırmayı hedeflediğini ve bu kapsamda depolamalı Rüzgar Enerji Santralleri (RES) ve Güneş Enerji Santralleri'nin (GES) önemli rol oynadığını vurguladı.

WindEurope CEO’su Giles Dickson, Avrupa'da rüzgar enerjisinin elektrik tüketiminin yüzde 17'sini karşıladığını belirterek, Türkiye'nin bu alandaki potansiyeline vurgu yaptı. Türkiye'nin, rüzgar enerjisi sektöründe lider bir oyuncu olabileceğini ve Avrupa'nın enerji güvenliğine katkı sağlayabileceğini ifade etti.

TÜREB Başkanı İbrahim Erden, Türkiye'nin rüzgar enerjisi potansiyelinin büyük olduğunu ve mevcut kapasitenin gelecek dönemde 40.000 MW'ı aşacağını söyledi. Ancak, yatırım sürecindeki idari izin süreçlerinin, maliyet artırıcı unsurların ve çeşitli düzenlemelerin gözden geçirilmesi gerektiğine dikkat çekti. Erden, Türkiye'nin rüzgar enerjisi sektöründe büyüyebilmesi için devlet ve ilgili kurumların bu sorunları asgariye indirmesi gerektiğini vurguladı.

Kongrenin ikinci gününde WindEurope iş birliğiyle düzenlenen " Türk Tedarikçi Günü"nün açılışında Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, rüzgar enerjisinin Türkiye'nin yeşil kalkınma hedeflerine ulaşmasında önemli bir araç olduğunu belirtti. Türkiye'nin rüzgar enerjisi sektöründeki başarılarına vurgu yaparak, yerli bağlantı ekipmanlarının üretimindeki yerlilik oranının yüzde 60'a ulaştığını açıkladı. Kacır, Türkiye'nin açık deniz rüzgar türbinlerinde de yetkinlik kazanmayı planladığını ve Çandarlı Limanı'nın bu hedefe ulaşmada önemli bir rol oynayacağını söyledi.

İstanbul Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Erkam Tüzgen de İSTKA olarak rüzgar enerjisi alanındaki çalışmalarını hızlandırdıklarını belirterek, yerli-milli teknolojiyle üretilecek rüzgar türbinlerinin uluslararası rekabet edebilirliğini artırmayı hedeflediklerini söyledi. Ajansın Ar-Ge, inovasyon ve nitelikli insan kaynağı gibi alanlarda çalıştığını ifade etti.

Bu kongre, Türkiye'nin rüzgar enerjisi sektöründeki potansiyelini vurgulayarak, sektördeki paydaşları bir araya getirerek, gelecekteki büyüme ve sürdürülebilir enerji hedeflerine ulaşma adına önemli bir adım olarak değerlendirilebilir.